İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu tarafından “Sağlık, Bilişim ve İnovasyon” temasıyla düzenlenen ve mesleki eğitimi bilimsel araştırma ile buluşturmayı amaçlayan 1. Ulusal Meslek Yüksekokulu Öğrenci Kongresi, Türkiye genelinden meslek yüksekokulu öğrencilerini bir araya getirdi. Kongrenin açılışına katılan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Bekir Aktura, sağlık hizmetlerinde ekip çalışmasının önemini vurgulayarak “Ekip etkinliği ve iletişimi artarsa hasta bakım kalitesi de artar. Ekip çalışması hasta memnuniyetini artırır, tedavi süreçlerini iyileştirir” diye konuştu.
İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüs Dr. Ralph A. DeFronzo Oditoryumu’nda gerçekleştirilen 1.Ulusal Meslek Yüksekokulu Öğrenci Kongresi, açılış töreniyle başladı.
Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak: “Bilişim ve inovasyon anlamında yapılması gereken ne ise bunların peşinden gidiyoruz”
İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak, açılış konuşmasında günün sonunda katılımcıların bilgisini artırarak buradan ayrılacaklarını belirterek “Kongre, panel ve sempozyumlar bilim dünyasının en önemli etkinlikleridir. Bilgi paylaştıkça büyüyor. Francis Bacon ‘Bilgi güçtür’ diyor, aslında günümüzde bunu ‘Güncel bilgi güçtür’ diye modifiye edebiliriz. Bugünkü kongrenin teması da çok güncel. Yapay zeka var işin içinde. Belki de merak ettiğimiz şey şu: Acaba yönetip yönetemeyeceğimizi bilmediğimiz bir teknoloji üretiyoruz belki de şu anda. İşin tabi bu tarafı da var. Teknolojinin hep iyilik ve güzelliklerinden bahsediyoruz ama böyle bir dönüşüme insanlık ne derece hazır? Kendi etik değerleri ne kadar hazır? Bunlar hep cevaplanması gereken sorular. Günümüzde bilişim ve inovasyonun olmadığı bir bilim yuvası düşünülemez. Bizler de Atlas Üniversitesi olarak tüm gücümüzü ve bütün ülkümüzü buraya yönlendirmiş vaziyetteyiz. Bilişim ve inovasyon anlamında yapılması gereken ne ise bunların peşinden gidiyoruz, günceli yakalamaya gayret ediyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Abdulhalim Şenyiğit: “Öğrencilerimizin çok yönlü gelişimine katkı sağlamayı hedefledik”
Kongre Başkanı, İstanbul Atlas Üniversitesi Rektör Yardımcısı, MYO Müdürü, Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulhalim Şenyiğit, ilkini gerçekleştirdikleri kongrede özellikle çağın ihtiyaçlarını ve geleceğin yönelimlerini yansıtan sağlık bilişim ve inovasyon temalarını merkeze aldıklarını söyledi. Şenyiğit, “Bu temalar doğrultusunda planlanan kongre sürecimiz yalnızca bir bilimsel etkinliğinin olmasının yanı sıra öğrencilerimizin çok yönlü gelişmelerine katkı sağlayan öğrenim ve deneyimlerine dönüşmesine de hedefledik” dedi.
Uzm. Dr. Bekir Aktura: “Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli hayata geçirildi”
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Bekir Aktura, “Türkiye Yüzyılı Sağlık Modeli ve Sağlık İstihdamı” başlıklı sunumunda “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı” ile Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli’nin 2025’te hayata geçirildiğini söyledi. Amacın önce korumak olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bekir Aktura, “Koruyan Sağlık Modeli, hasta olmamayı önceleyen bir sistem. Bununla birlikte inanılmaz bir sağlık hizmet üretim kapasitemiz ve inanılmaz bilgimiz var. Bu bilgiyi neden üretime dönüştürmüyoruz, neden üretilen bilgileri, teknik cihazları kullanırken kendimiz üretmiyoruz? Milli sağlık teknoloji hamlesi, aynı milli savunma hamlesi gibi bizim gündemimizde” dedi.
Fikirden ürüne giden bir ekosistem…
Yeni vizyonun Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) üzerinden gerçekleştirildiğini belirten Uzm. Dr. Bekir Aktura, “Fikirden ürüne giden bir ekosistem inşa ediyoruz. Bu ekosistemin milli sağlık teknoloji hamlemizin taşıyıcısı olmasını hedefliyoruz. Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modelinde amaç, sağlık alanında marka ve katma değer oluşturduğumuz ülkemizin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına katkı sunduğumuz, kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımız, dünyaya teknoloji ve ürün ihraç ettiğimiz önemli bir adım. Bu adımı atarken Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu insan gücü ve tecrübemiz var, inanılmaz bir sağlık hizmet sunumu verimiz var. Akademisyenlerimizin birikimi, sanayicilerimizin üretim kapasitesi ve girişimciliği, devletimizin ve bakanlığımızın teşvik edici rolüyle geliştirilecek ve üretilecek yeni bir sağlık modeliyle artık dünyaya damga vuracağız” dedi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde üniversite, kamu ve özel sektörün üçlü sarmal modelle bir araya getirildiğini belirten Uzm. Dr. Bekir Aktura, “Sağlık çalışanlarını bu sürece güçlü şekilde dahil ediyor, AR-GE ve üretim süreçleri planlanıyor. Bu sadece planda kalmadı, ilk olarak sayın Cumhurbaşkanımızın hayali olan kaliteli yüksek kamu hizmeti sunan Etlik, Bilkent ve Çam Sakura’dan başlamak üzere şehir hastanelerimize teknoloji transfer ofisleri kurarak başladık” dedi.
Üreten sağlık modeli, 2025’in sağlık modeli
Uzm. Dr. Bekir Aktura, 2002 yılında doğuşta beklenen yaşam süresi 72,5 iken 2023’te 77,3’e yükseldiğini söyledi. Ülkemizde 65 yaş üzeri nüfusun 2020’de 8 milyonla yüzde 9,5 oranında olduğunu, bu oranın 2025’te yüzde 11 olduğunu belirten Aktura, bu oranın 2040’ta yüzde 16, 2080’de ise yüzde 25,6 olmasının beklendiğini söyledi. Aktura, yaşam süresinin uzamasıyla beraber kronik hastalık sıklığının arttığını belirterek “Dünyada diyabette ilk 10’dayız. Bununla birlikte maalesef toplum olarak fazla kiloluyuz, obezite yaygın. Sigara kullanımı çok fazla. Artık uzun yaşıyoruz, kolay ve ulaşılabilir bir sağlık sistemimiz var. Ancak kronik hastalıklarımız var. Bu yüzden koruyan sağlık modeli önemli. Sağlık hizmetini yoğun ürettik, önemli bir veri tabanına sahibiz. Bu yüzden geliştiren bir sağlık sistemi. Çok yetenekli hocalarımız, üst düzey girişimci sanayicilerimiz var, insan kaynağımız çok güçlü. O nedenle üreten sağlık modeli 2025’in sağlık modeli…” dedi.
Dünyada sağlık bakım trendi nereye gidiyor?
Dünyada ve ülkemizdeki sağlık bakım trendlerine değinen Uzm. Dr. Bekir Aktura, “Hastalık bakımından öte koruyucu bakımın öncelendiği, hastalanmamayı ya da hastalandıktan sonra hastalığı atlatmayı ve rehabilitasyonu önceleyen bir sağlık modeli. Biz de buna doğru gidiyoruz. Sağlık sisteminin dijitalleştiği, insana dayalı ve sosyal, kişiselleştirilmiş, önleyici ve güçlendirici bir sistem. Bununla beraber daha iyi bir sağlığa ulaşacağız. Sağlık hizmetleri daha ulaşılır olacak. Dijitalleşmeyle beraber daha sürdürülebilir olacak. Türkiye’nin yeni sağlık modelinde kolaylaştırıcı faktörler çok dikkate alınıyor. Devlet idaresi kolaylaştırmaktan yana…” dedi.
2024’te 1,5 milyon kişi sağlık hizmeti için ülkemize geldi
Ülkemizde 2024 yılı sağlık turizm verilerine ilişkin bilgiler de paylaşan Aktura, ülkemize 1 milyon 506 bin 442 kişinin sağlık hizmeti almak için geldiğini belirterek sağlık hizmetlerinden 3 milyar 22 milyon 957 bin ABD doları kazanç sağlandığını, İstanbul’da ise 2024 ocak-Aralık döneminde sağlık turizmi kapsamında 845 bin 7 başvuru gerçekleştiğini kaydetti. Aktura, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) verilerine göre sağlık turizminden 2028’de 7 milyar dolar gelir beklendiğini söyledi.
Sağlık hizmetlerinde ekip çalışması önemli
Sağlık hizmetlerinde ekip çalışmasının önemini vurgulayan Aktura, “Sağlık sadece hekim, ebe ve hemşire ile olacak bir şey değildir. Aynı zamanda sosyal çalışmacı, fizik tedavi teknikeri, odyoloji teknikeri gerektirir. Sağlık fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir ve bu ancak multidisipliner bir yaklaşım yani sizlerin katkıları ve desteğiyle olur. Ekip etkinliği ve iletişimi artarsa hasta bakım kalitesi de artar. Ekip çalışması hasta memnuniyetini artırır, tedavi süreçlerini iyileştirir. Araştırmalar ekip çalışmasının iş doyumu üzerinde de etkileri olduğunu göstermektedir. Sağlık bir ekip işidir ve her bir parçası vazgeçilmezdir” diye konuştu.
17-18 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenen 1. Ulusal Meslek Yüksekokulu Öğrenci Kongresi’nde sözlü sunumlar, poster bildirileri, alanında uzman konuşmacılar, girişimcilik panelinin yanı sıra çeşitli üniversitelerden katılan akademisyenlerin katkılarıyla konferanslar ve atölye çalışmaları yer aldı. Mesleki dernek temsilcileri ve sektör liderleriyle öğrencileri buluşturmayı hedefleyen kongrenin, öğrencilere ilham vermenin yanı sıra akademik yolculuklarına ilk adımı atmaları için rehber olması amaçlandı. Ana sponsorluğunu sağlık ve optik sektöründen OHUP TÜRKİYE ve Seyhan Optik’in üstlendiği kongre, aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliğinin güzel bir örneğini oluşturdu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı